David Burns’ın "Ten Cognitive Distortions" (On Bilişsel Çarpıtma) olarak tanımladığı bilişsel çarpıtmalar, bireylerin olayları gerçekte olduklarından farklı algılamasına neden olan düşünce hatalarıdır. Bu çarpıtmalar, yaşamımız boyunca biriktirdiğimiz mitler olarak değerlendirilebilir ve kişinin düşünce süreçlerini etkileyerek olumsuz duygulara, iletişim problemlerine ve yanlış kararlar almaya yol açabilir. Kokpit ve/veya kabin içi iletişim bağlamında bu çarpıtmalar, ekip üyeleri arasında yanlış anlamalara, güven eksikliğine ve kritik durumlarda iş birliğinin zayıflamasına neden olabilir. Havacılık sektöründe uçuş emniyeti ve karar alma süreçleri, assertiveness gerektirdiğinden, bilişsel çarpıtmaların farkında olmak büyük önem taşır. Eğitimlerde bu çarpıtmaların örneklerle ele alınması, CRM becerilerini güçlendirebilir.
Ya Hep Ya Hiç Düşüncesi (All-or-Nothing Thinking)
Kişiler, kendilerini, başkalarını ve/veya olayları siyah-beyaz şeklinde değerlendirir. Dolayısıyla, olaylar “başarılı” ya da “tamamen başarısız” olarak algılanır. Olayları ve insanları algılama biçimindeki aşırı uçlar, duyguların da aynı aşırı uçlarda yaşanmasına sebep olur.
“Bu inişi mükemmel yapamadım, demek ki kötü bir pilotum.”
“Kaptan brifing sırasında göz teması kurmadı. CRM becerileri hiç yok.”
“Bir yolcunun isteğini zamanında karşılayamadım, bu uçuş tamamen berbat geçti.”
“Sınavdan 80 aldım. Ben bir hiçim.”
Aşırı Genelleme (Overgeneralization)
Tek bir olumsuz olay, sürekli tekrarlanacak bir model gibi algılanır. Bugün, adeta geleceğe mıknatıslanır ve hem düşünce hem de duygu dünyasına kanıta dayalı olmayan bir çaresizlik hâli hâkim olur.
“Geçen hafta inişte hata yaptım, demek ki bu her zaman başıma gelecek.”
“Ekip plânlama hiçbir zaman bizi anlamıyor, anlamayacak da…”
"Her şey çok kötü gitti, bu uçuşu artık kurtaramam"
“Geçen uçuşta bir yolcu benimle tartıştı, bu hep benim başıma gelir, meslek hayatım böyle geçecek.”
“Bütün kaptanlar maço tavırlı!”
Zihinsel Filtreleme (Mental Filtering)
Zihinsel filtre önemli olana odaklanmayı sağlarken oldukça yardımcıdır. Bununla birlikte, bir olayın sadece olumsuz yönlerine odaklanıp genel olarak durumun olumsuz olarak algılanması sorun yaratır. Zihinsel filtreleme, öz güveni zedeleyebilir ve gelecekte benzer durumlar yaşandığında gereksiz bir stres yaratabilir. Negatif detaylara takılı kalmak demek, negatif duygularla boğuşmak zorunda kalmak demektir.
Genel olarak emniyetli bir operasyonun ardından: “Kalkışta bir hata yaptım, bu uçuş tamamen kötü geçti.”
“Bugün bir yolcuyu memnun edemedim, bu uçuşta hiç başarılı değildim.”
Olumluyu Geçersiz Kılma (Disqualifying the Positive)
Olumlu deneyimlerim küçümsendiği, “sayılmaz” şeklinde değerlendirildiği veya olumsuz olarak yorumlandığı çarpıtmadır. Bu anlamda zihinsel filtre ile birlikte çalıştığı söylenebilir. Adeta, İyi hissetmeyi kendine ve diğerlerine yasaklayanların çarpıtmasıdır.
“Kaptan beni tebrik etti ama bu sadece nazik olduğu için.”
“Amirim beni takdir etti ama bu sadece prosedür gereği, aslında çok da matah bir iş çıkarmadım.”
“2 bacak boyunca doğru uçmanın bir önemi yok. 3. ve son bacak seninle ilgili her şeyi anlatmış oldu.”
Sonuçlara Atlama (Jumping to Conclusions)
Kanıt olmaksızın olumsuz sonuçlara vardıran çarpıtmadır. Zihinsel okuma (mind reading) ve falcılık (fortune telling) olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkabilir. Kanıtlardan çok sezgilere dayalı bir düşünme biçimi olduğundan, durumsal farkındalığı zedeleyebilir. Bununla birlikte, doğru kullanıldığında olası riskleri elimine etmeye yardımcı olan bir yaklaşımdır. Bu yolla “uçağın önünde uçulabilir”. Burada kastedilen doğru yol, durumun gerçekliğini kanıtlara ve geçmiş tecrübelere dayanarak kontrol etmektir.
- Zihin Okuma: Karşımızdaki kişi ya da kişilerin nasıl davranacağını, davranışının altında yatan duygu ve düşünceyi önceden tahmin edip, bunun gerçekliğine inanmaktır. Bu varsayımlar, kendimiz hakkında ne düşündüğümüzün birer yansıması olarak değerlendirilebilir.
“Bana soru sormadığına göre, benimle uçmaktan memnun değil. Ekip benim sıkıcı olduğumu düşünüyor.”
- Falcılık: Gelecekte olacaklar konusunda tahminde bulunmaktır. Bu tahminler, başımıza gelecekler ve başımıza gelecekler yüzünden hissedeceğimiz olumsuz duyguların abartılmasını içerir.
“Bu fırtınanın içine gireceğiz ve kesinlikle bir şeyler ters gidecek.”
“Ben debrifing’de hatasıyla ilgili geribildirim verirsem, beni sorunlu bir insan olarak etiketleyecek, iş raporlamaya kadar gidecek, başımıza bir sürü iş açılacak”
Bu çarpıtmanın panzehri "durumun her yönünü gözden geçirelim" şeklinde düşünmeye başlamak olabilir.
Büyütme ve Küçültme (Magnification and Minification)
Hataların büyütülüp başarıların küçümsendiği çarpıtmadır. Bir olayın, durumun veya yeteneğin önemini gerçekçi olmayan bir şekilde abartmak ya da küçümsemek anlamına da gelir.
"Sadece şansım yaver gitti; başka bir pilot olsa zaten daha iyi yapardı."
"Bu tür bir başarı önemli değil; her pilot bunu yapabilir."
Bu çarpıtma başkalarının başarılarını büyütürken, hatalarını küçültmeye de yol açabilir. Öyle ki, aynı hatayı kendimiz yaptığımızda bunu felaketleştirme eğiliminde oluruz.
"Check list’i eksik yaptı ama bu çok önemli bir şey değil; herkes hata yapabilir."
"Kaptan zaten bunun farkındaydı herhalde; ben fark etmesem bile bir sorun olmazdı."
Duygusal Kararlar (Emotional Reasoning)
Kişi hislerine dayanarak gerçeklik çıkarımlarında bulunur. “Böyle hissediyorum, demek ki gerçekten böyle” inancı hakimdir. Elbette hisler zaman zaman doğru tahminlere yol açabilir ancak bu bir norm ve zihinsel alışkanlık hâline geldiğinde emniyet kültürü olumsuz etkilenecektir.
“Kendimi güvende hissetmiyorum, demek ki bu uçuşta bir şeyler ters gidecek.”
“Kendimi yetersiz hissediyorum, demek ki bu uçuşta iyi bir ekip üyesi değilim.”
"Kendimi çok iyi hissediyorum; bu inişi de sorunsuz yaparım."(Prosedürlere yeterince odaklanmaksızın)
Etiketleme (Labeling)
Olumsuz bir özellik veya hatanın, tüm durumu ve kişiyi tanımlar hale getirilmesi çarpıtmasıdır. Kişilerin yaptığı tek bir hata üzerinden kişinin tüm karakteri etiketlenir ve sıfatlar takılır.
İletişim prosedürünü eksik uygulayan bir F/O için;
“O çok dikkatsiz biri, ona güvenemem.”
F/O’nun bir prosedür hatası yapması, genel olarak dikkatsiz olduğu anlamına gelmez. Bu hata, stres, yorgunluk veya bir anlık dikkatsizlikten de kaynaklanmış olabilir.
Kişiselleştirme (Personalization)
Kişi, kontrolü dışında olan olaylardan kendini sorumlu tutar. Farkına olarak ya da olmayarak, gerçekleşen olumsuz olayları, kişinin kendisiyle ilgili bir şeyle ilişkilendirdiği çarpıtmadır.
“Rota değişikliği istendi çünkü ben rotayı yanlış analiz ettim.”
“Yolcu rahatsızlandı çünkü ben ona suyu zamanında vermedim. Benim yüzümden oldu.”
"Ekibim bu hatayı yaptı çünkü ben iyi bir liderlik yapamadım."
Panzehir olarak “Bu durumun gerçekten ne kadarı benim kontrolümde? Ne kadarı gerçekten benimle ilgili?” sorularını sormak faydalı olacaktır.
“Meli-Malı” İfadeleri (“Should” Statements)
Kişinin, kendi veya başkası için aşırı katı kurallar koyduğu çarpıtmadır. Gerçekçi olmayan beklentilere sürükleyen yönüyle oldukça zorlayıcıdır.
“F/O her zaman tam zamanında yanıt vermeli. Geç kaldı ve bu kabul edilemez.”
“Her zaman her yolcuya anında hizmet vermeliyim, yoksa görevimi tam yapmış olmam.”
"Bu hava sahası çok daha düzenli olmalıydı. Böyle bir karışıklık olmamalı."
Bu çarpıtmayla başa çıkmanın yolu, farklı değerlendirebilmektir. "Her uçuşta elimden gelenin en iyisini yaparım; hata yaparsam bundan ders çıkarırım." ve "Hava trafiği karmaşık olabilir; bu duruma adapte olabilmek bizim işimizin bir parçası." şeklindeki gerçekçi düşünceler, duygu dünyamıza da iyi gelecektir.
Bilişsel çarpıtmaların farkındalığı, ekiplerin daha sağlıklı iletişim kurmasını, daha etkili kararlar almasını ve hatalardan ders çıkararak güvenli bir ortamda çalışmasına destek olur. Bu farkındalık, gerçekleri senaryolardan ayırabilme olarak tanımlayabileceğimiz “NET ALGILAMA” kaslarımızı geliştirir. Net algılama, iletişimi güçlendirir, stresle başa çıkmayı kolaylaştırır, rasyonelliği ve esnekliği arttırarak karar verme süreçlerini destekler, ekip çalışmasını geliştirir, beklenmedik durumlarla daha iyi başa çıkmayı sağlar ve liderlik özelliklerini parlatır.
コメント